Page 31 - BIMAGAZIN EYLUL 2025
P. 31
Bi RÖPORTAJ
31
“ZİKİRLE KALP DİNGİNLEŞİR, TESLİMİYETLE YÜKLER
ÇÖZÜLÜR; BİR KADIN BU İKİ ALANDA KENDİNİ
BULDUĞUNDA, ÖZÜNDEKİ ZARİF GÜCE ULAŞIR.”
Tasavvuf ise yolculuğumun daha derin, ruhsal boyutunu açtı. Özellikle zikrin şifası, tekrarların insanın zihnini sakinleştirmesi ve kalbi
arındırması beni çok etkiledi. Zikir sayesinde zihnimdeki uğultu azaldı, kalbim yumuşadı. Tekrarların yarattığı o ritim, beni teslimiyetin
alanına götürdü.
“Hafif Kadın Olma Kılavuzu” kitabınızda “hafiflik” kavramını yüzeysellikten ayırıyorsunuz. Bu kavramı nasıl tanımlarsınız?
4, Hafiflik çoğu zaman yanlış anlaşılan bir kavram. Yüzeysellik ya da sorumluluktan kaçmak değil, aksine derin bir farkındalık hâlidir.
Benim için hafiflik; bize ait olmayan yükleri, atalarımızdan, ailemizden, toplumdan aldığımız kayıtları fark edip bırakabilme cesaretidir.
Yıllar boyunca hepimiz çeşitli kimlikler, roller, beklentiler taşırız. Bu yükler ağırlaştıkça kendimizden uzaklaşırız. Hafiflik, bu katmanları
tek tek çözmek ve özümüze yaklaşmaktır. Bir kadın hafiflediğinde aslında sorumsuz olmaz; tam tersine daha bilinçli, daha özgür ve
daha neşeli bir şekilde yaşamın içinde yer alır. “Hafiflik, hiçbir yükün olmaması değil; sana ait olmayan yükleri fark edip bırakabilme
cesaretidir. Hafiflemek, ruhunun özündeki zarif gücü yeniden hatırlamaktır.”
Kitapta bahsettiğiniz kadının sezgisel bilgeliği sizin için ne ifade ediyor? Kadınlar bu sezgisel gücü nasıl keşfedebilir?
Kadının sezgisi aslında onun özünden gelen, hiç kimsenin öğretemeyeceği bir bilgelik. Çoğu zaman susturulmuş, bastırılmış ya da
görmezden gelinmiş olsa da kalbinin derinlerinde hep var. Benim için sezgi, aklın ötesinde kalbin pusulası. Sessizleştiğimde, doğada
yürüdüğümde, meditasyona oturduğumda ya da sadece nefesime döndüğümde o pusula yönümü gösteriyor.
Kadınlar bu gücü yeniden keşfetmek için önce kendi iç seslerine güvenmeyi öğrenmeli. Gün içinde küçük anlarda içlerinden gelen o ilk
sesi duyabilmek, “ben ne hissediyorum?” diye sormak bile büyük bir fark yaratıyor. Sezgiye güvenmeye başladıkça, hayatın akışıyla
uyumun arttığını görmek mümkün.
“Kadının kalbinde bir pusula vardır. Sessizleştiğinde yönünü o pusula gösterir. O pusulayı izlemek, kadının özüne dönüş yoludur.”
Sezgisel bilgelik, bir kadın için hem kendi hayatını hem de çevresini dönüştüren en güçlü rehberdir.
İçsel özgürlük ve neşe kavramlarını kadınların hayatına nasıl taşıyabiliriz?
Bence özgürlük, önce zihnimizin içindeki kalıplardan ve bize ait olmayan inançlardan kurtulmakla başlıyor. Kendimizi başkalarının
beklentilerine göre tanımladığımızda, içsel özgürlüğümüzü kaybediyoruz. Oysa ki gerçek özgürlük, özümüzü hatırlayıp kendi
seçimlerimizi yapabilmek.
Neşe ise bu özgürlüğün doğal bir sonucu. Neşeyi aramamıza gerek yok, biz engelleri kaldırdıkça kendiliğinden ortaya çıkıyor.
İçimizdeki küçük kız çocuğunu hatırlamak, dans etmek, kahkaha atmak, yaratıcı olmak… Bütün bunlar içsel neşeyi yeniden
uyandırıyor.
EYLÜL 2025