Page 28 - BIMAGAZIN EYLUL 2025
P. 28
28
Meltem Gökhan
KADINLAR BİR ARAYA GELİP BİRBİRLERİNİN YÜKÜNE
ŞAHİTLİK ETTİKÇE, SADECE BİREYSEL OLARAK DEĞİL,
KOLEKTİF OLARAK DA HAFİFLİYOR VE İYİLEŞİYORUZ.
Meltem Hanım, yaklaşık 25 yıl profesyonel iç mekân tasarımı ve dekorasyon alanında
çalıştıktan sonra içsel keşif yolculuğuna odaklanmaya nasıl karar verdiniz?
Benim yolculuğum aslında bir karar vererek başlamadı. Hayatımın en kurban hissettiğim
döneminde, tamamen tesadüflerle hayatıma giren bir arkadaşım bana doğum günü hediyesi
olarak bir seminer verdi. O gün, kendime ve hayata dair bildiğim her şey yerle bir oldu.
Sonrasında, iç dünyamı dönüştürmek için bir evi tasarlamak gibi, katman katman kendimi
yeniden inşa etmeye başladım. Yol boyunca da ihtiyacım olan tüm öğretiler, onları aramadan
önüme geldi ve gelmeye devam ediyor.
Reiki, labirent, nefes ve şamanik inzivâ gibi pek çok şifa yöntemiyle tanıştınız. Bu deneyimler
yaşamınıza ve bakış açınıza nasıl yön verdi?
Her öğreti bana başka bir farkındalık kapısı açtı. İlk olarak Reiki ile tanıştım. Enerji, aura ve
çakralar hayatıma girdi. Ellerimden çıkan enerjiyle, karşımdaki kişinin enerji alanında pek çok
şeyi görebilmek ve hissetmek bana muazzam geldi. Kollektife niyetle bağlanmak, görünmeyeni
görünür kıldı. Öğrendikçe, deneyimledikçe ve kendimde uyguladıkça hayatım adım adım
dönüşmeye başladı.Bir süre sonra Labirent çalışmalarıyla metafizik alanın kapıları açıldı.
Orada fark ettim ki; yol dışarıda değil, içerideydi. Bedenimin ve zihnimin labirentin yollarında
ilerlerken yaşadığı deneyimler, bana insanın kendi iç dünyasında aslında ne kadar çok katman
olduğunu gösterdi.Yoga ise bu süreci bedenimde daha da derinleştirdi. Bedenim esnedikçe,
zihnimin de esnediğini, yumuşadığını fark ettim. Bedende tutulan duygular çözülmeye
başlayınca, zihinsel katılıklar da yavaş yavaş eridi.Şamanizm ise hayatıma zihnin ötesinde
bambaşka gerçekliklerin varlığını gösterdi. Doğayla, hayvanlarla, atalarla bağ kurdukça şunu
anladım: Kalbin ve ruhun saf sevgiye bağlandığında, ilizyonlar çözülüyor ve her şeyin yolunda
olduğu hissi ortaya çıkıyor.Bütün bu öğretilerin birleştiği yer ise tasavvuf oldu. Orada öğrendim
ki, saf sevgi ve güvenin olduğu yerde dün yok, yarın yok; yalnızca “AN” var. Ve o “AN”da
olmak, bütün yolculukların özü.
Yoga ve tasavvuf, hayatınızda nasıl bir yer edindi? Özellikle zikrin şifası ve teslimiyetin
hafifliğinden bahseder misiniz?
Yoga ile tanışmam, bedenimin bana aslında ne kadar çok şey anlattığını fark etmemi sağladı.
Her esneme, her duruş, her nefes bana bedenimde tuttuğum duyguların, travmaların ve
kayıtların açığa çıkabileceğini gösterdi. Zihnim yıllarca kontrol etmeye, planlamaya, yönetmeye
alışmıştı. Ama bedenimden geçerek zihnimin de esneyebildiğini görmek çok dönüştürücüydü.
Yoga bana, ruhun ve zihnin de bedenden ayrı olmadığını, tam tersine onunla birlikte
şifalanabildiğini öğretti.
EYLÜL 2025