Page 30 - BIMAGAZIN EYLUL 2025
P. 30
Bi
30
Bi
Meltem
Gökhan
Meltem Hanım, yaklaşık 25 yıl profesyonel iç mekân tasarımı ve
dekorasyon alanında çalıştıktan sonra içsel keşif yolculuğuna
odaklanmaya nasıl karar verdiniz?
Benim yolculuğum aslında bir karar vererek başlamadı. Hayatımın en
kurban hissettiğim döneminde, tamamen tesadüflerle hayatıma giren bir
arkadaşım bana doğum günü hediyesi olarak bir seminer verdi. O gün,
kendime ve hayata dair bildiğim her şey yerle bir oldu. Sonrasında,
iç dünyamı dönüştürmek için bir evi tasarlamak gibi, katman katman
kendimi yeniden inşa etmeye başladım. Yol boyunca da ihtiyacım olan
tüm öğretiler, onları aramadan önüme geldi ve gelmeye devam ediyor.
Reiki, labirent, nefes ve şamanik inzivâ gibi pek çok şifa yöntemiyle
tanıştınız. Bu deneyimler yaşamınıza ve bakış açınıza nasıl yön verdi?
Her öğreti bana başka bir farkındalık kapısı açtı. İlk olarak Reiki ile
tanıştım. Enerji, aura ve çakralar hayatıma girdi. Ellerimden çıkan
enerjiyle, karşımdaki kişinin enerji alanında pek çok şeyi görebilmek
ve hissetmek bana muazzam geldi. Kollektife niyetle bağlanmak,
görünmeyeni görünür kıldı. Öğrendikçe, deneyimledikçe ve kendimde
uyguladıkça hayatım adım adım dönüşmeye başladı.Bir süre sonra
Labirent çalışmalarıyla metafizik alanın kapıları açıldı. Orada fark
ettim ki; yol dışarıda değil, içerideydi. Bedenimin ve zihnimin labirentin
yollarında ilerlerken yaşadığı deneyimler, bana insanın kendi iç
dünyasında aslında ne kadar çok katman olduğunu gösterdi.Yoga
ise bu süreci bedenimde daha da derinleştirdi. Bedenim esnedikçe,
zihnimin de esnediğini, yumuşadığını fark ettim. Bedende tutulan
duygular çözülmeye başlayınca, zihinsel katılıklar da yavaş yavaş
eridi.Şamanizm ise hayatıma zihnin ötesinde bambaşka gerçekliklerin
varlığını gösterdi. Doğayla, hayvanlarla, atalarla bağ kurdukça
şunu anladım: Kalbin ve ruhun saf sevgiye bağlandığında, ilizyonlar
çözülüyor ve her şeyin yolunda olduğu hissi ortaya çıkıyor.Bütün bu
öğretilerin birleştiği yer ise tasavvuf oldu. Orada öğrendim ki, saf sevgi
ve güvenin olduğu yerde dün yok, yarın yok; yalnızca “AN” var. Ve o
“AN”da olmak, bütün yolculukların özü.
Yoga ve tasavvuf, hayatınızda nasıl bir yer edindi? Özellikle zikrin
şifası ve teslimiyetin hafifliğinden bahseder misiniz?
Yoga ile tanışmam, bedenimin bana aslında ne kadar çok şey anlattığını
fark etmemi sağladı. Her esneme, her duruş, her nefes bana bedenimde
tuttuğum duyguların, travmaların ve kayıtların açığa çıkabileceğini
gösterdi. Zihnim yıllarca kontrol etmeye, planlamaya, yönetmeye
alışmıştı. Ama bedenimden geçerek zihnimin de esneyebildiğini görmek
çok dönüştürücüydü. Yoga bana, ruhun ve zihnin de bedenden ayrı
olmadığını, tam tersine onunla birlikte şifalanabildiğini öğretti.
EYLÜL 2025