Page 85 - Bİ MAGAZIN EKİM 2025
P. 85

Bi SÖYLEŞİ



                                                                                                           85



                                            KALSİYUM MİNERAL AŞI İLE

                                            İÇTEN DIŞA YENİLENME




                                              “Yüzüm değişmesin, ama daha canlı, daha sıkı, daha genç gözüksün.
                                              Tatilden dönmüş gibi, iyi bir günümdeki ben gibi. İnsanlar bana ‘dinlenmiş
                                              görünüyorsun’ desin, ama çok da yapılı durmasın.”
                                              İşte modern estetik tıbbın en büyük sınavı da bu noktada başlıyor: Doğal
                                              görünümlü ama etkisi güçlü sonuçlar elde etmek. Dermatoloji Uzmanı
                                              Doç. Dr. Pelin Eşme ile bu beklentilere yanıt veren, dünyada en çok tercih
               DOÇ. DR. PELIN EŞME            edilen uygulamalardan Kalsiyum Mineral Aşı’yı konuştuk.
                  DERMATOLOJI UZMANI



           Bugünün dünyasında beklentiler hızlı ve yapay değişimlerden çok, cildin
           doğal yenilenme kapasitesini desteklemeye yönelmiş durumda. Yaşla
           birlikte bu ihtiyaç daha da belirginleşiyor.

           Yaşlanmanın Görünmeyen Nedenleri
           Yaşlanmayı iki temel başlıkta özetleyebiliriz: Birincisi hacim kaybı,
           ikincisi ise yerçekimine yenik düşme. Yüzümüzde destek azaldığında yüz
           aşağıya yönelir, çene hattı silikleşir. Bu kayıpla beraber yüz daha yorgun
           görünebilir. Ne yazık ki geçmişte yapılan abartılı dolgular birçok hastada
           hâlâ kaygı yaratıyor. En sık duyduğumuz cümlelerden biri: “Yüzüm şiş
           olmasın, kilo almış gibi görünmeyeyim.” Bu nedenle mineral bazlı yani
           kalsiyum içerikli enjeksiyonlar, oyunun kurallarını değiştiren yöntemler
           olarak öne çıkıyor.

           Güzel haber şu ki, yaşlanma sürecinde genetik yalnızca %10–20 oranında
           etkili. Geriye kalan %80–90’lık bölüm bizim seçimlerimizle belirleniyor:
           nasıl beslendiğimiz, nasıl yaşadığımız, güneşe maruz kalma süremiz ve
           cildimize yaptırdığımız işlemler. Yani aslında kaç yaşında göründüğümüzü
           çoğu kez genetik değil, tercihlerimiz belirliyor.
           Kolajen Tip I: Gençliğin Altın Standardı

           Kolajeni bir banka hesabı gibi düşünebiliriz. Yirmili yaşlardan itibaren bu bankadan harcamaya başlarız; 45 yaşına geldiğimizde
           toplam kolajenin dörtte birini kaybetmiş oluruz. Eğer bu bankayı doğru seçimlerle desteklersek, gelecekte daha az yaşlanma
           belirtisi görürüz.

           Tip I kolajen, genç, sağlıklı ve esnek bir cildin temel yapı taşıdır. Bu nedenle artışı, biyolojik gençliğin güçlü bir göstergesidir. Klinik
           çalışmalar, kalsiyum hidroksiapatitin tip I kolajen sentezini belirgin şekilde artırdığını göstermektedir.
           Sessiz ama Güçlü Değişim
           Kalsiyum Mineral Aşı’nın farkı, etkilerini kademeli olarak göstermesidir. Uygulama sonrası ciltte hemen bir canlılık hissedilse de
           esas değişim, aylar içinde yeni kolajen üretiminin devreye girmesiyle ortaya çıkar. Klinik veriler bu doğal etkinin cildin kendi
           kolajenini üretmesi sayesinde 18 aya kadar kalıcılığını koruduğunu göstermektedir.
           Artık nasıl yaşlandığımız kolajen rezervimizden okunuyor. Sessiz lüks çağında, cildimizin sağlıklı ve uzun ömürlü olması en kıymetli
           değer. Mineral aşılar da bu yolculukta elimizdeki en güvenilir desteklerden biri.



                                                                                                       EKİM 2025
   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90