Kime göre, neye göre?

Dilan ALP

Kime Göre, Neye Göre? Yasakların ‘rating rekoru’ süsü

Bu hafta en çok konuşulan konu oldu,  TRT’nin aralarında Sıla, Demet Akalın, Nükhet Duru, Nazan Öncel, Onur Akın gibi isimlere ait 208 şarkıyı sözleri nedeniyle yayınlamama kararı alması ve üzerine RTÜK’e verilecek olan Puhu TV, Blu TV ve Netflix gibi internet yayıncılığı yapan platformları denetleme yetkisi. 

Bu konunun detayında boğulmadan hemen çizilen tablonun geneline geçiyorum.  90’lı yıllarda özel televizyonların adeta patlama yapmaya başladığı dönemde çocukluğunu geçiren biri olarak, TV programlarının, kliplerin her geçen gün bir şekilde yasaklarla kesilip, biçilip ahlak kalıbına sokulmaya çalışılmasına hem kızıyor hem de üzülüyorum. Ama kızdığım taraf insanların buna alışmaları ve normal karşılar hale gelmeleri. Bundan 15 sene öncesine kadar gündüz kuşak programlarında dahi dansöz izlerdik, 2002 yılında Shakira’nın canlı yayında şov yaptığı Miss Turkey finalini kaç kişi hatırlar acaba? Kliplerdeki dansçıları, cüretkâr sahneleri hiç söylemiyorum. Dizilerle normal bir öpüşme sahnesi şimdiki gibi olay olmazdı. Bu ülkede bir nesil “Yalan Rüzgarı” gibi bir dizi ile büyüdü. Ama gel gelelim ki Puhu TV’de yayınlanan Fi dizisindeki o herkesi ekrana kilitleyen sevişme sahnelerine sanki Türkiye’de ilk kez çekiliyormuş gibi tepki verdik. (İnternet televizyonlarına gelecek olan denetlemeyi de buradan anlamak zor değil.)

Bulunduğumuz noktada dans, dansöz,  kadın bedeni, sevişme sahnesi neymiş öpüşmek bile yasaklandı ama dizilerimize cefakar, açık açık şiddet gören kadın bolca konuldu.  ATV’de yayın hayatına başlayan “Sen Anlat Karadeniz” en açık örnek olarak karşımızda. Ahlak kisvesi altında her şey tıraşlandı, şarkı türkü kısıldı, her kanalda cinayet, tecavüz çözülür oldu. Önce insanlar bol bol evlendirildi şimdi de boşanma artışlarının haberi yapılıyor. Yasaklanan şarkılara “çocukların ruh sağlığının korunması” maddesi gösterilirken daha geçen haftalarda toplum çocuklar için sesini yükseltti!

Bu ülkede artık sonu gelmeyen yasakların suç olarak yansımasını, ana akım medyada “rating rekoru” süsü eşliğinde bolca izlemekten sıkılmadık mı, Yoksa getirilen her yasağın artan dozlarda suç olarak geri dönmesine alışıyor muyuz?

 

Bir Mabel şarkısını çevirip çevirip dinleyeceğim aklıma gelmezdi

 

mabel_matiz

Bu zamana kadar Mabel Matiz’i pek sevdiğim söylenemezdi hatta şarkısı çıktığında değiştirmişliğim bile vardır. Fakat son yayınladığı teklilerde işler değişmeye başladı itiraf ediyorum.  Şubat ayı başında yayınlanan “Öyle kolaysa” ilk dinlediğim anda beğenip üst üste çevirerek dinlediğim nadir parçalardan biri oldu. Şarkı Youtube’da 1 ay içinde 43 milyon kez tıklanırken, listelerde de haftalardır 1. sırada yani anlayacağınız bu ayın en’lerinde Mabel Matiz zirvede. Şarkı için ilk duyduğum yorumlardan biri “90’lı yılların şarkıları gibi” sözleri oldu. Kesinlikle katıldığım bir tespit. Müziği ilk dinlediğimde bende aynı duyguya kapılarak şunu söyledim; bu şarkı 90’lı yıllarda yapılmış olup, şimdiki şarkı yokluğuna vaha olarak gönderilmiş olabilir mi?

Ama gel gelelim Mabel’i sevmeme nedenlerimden biri hala değişmiş değil. Şarkıları söylerken onu farklılaştıran nağmeler yapıyor ama bunu yaparken sözleri çok fazla yutuyor. Eğer bestesi mükemmel değilse sözlerini anlamadığımız bir şarkı bizi ne kadar etkiler?

TRT yasaklı şarkılar   Sıla   Demet Akalın   Nükhet Duru   Nazan Öncel   Onur Akın   RTÜK   Puhu TV   Blu TV   Netflix   Fi   Mabel Matiz   Öyle kolaysa   Sen Anlat Karadeniz   Dilan Alp