Page 101 - BIMAGAZIN EYLUL 2025
P. 101
Bi SÖYLEŞİ
101
SAF TOKSİN:
ESTETİK TIPTA YENİ NESİL
BOTULİNUM TOKSİN YAKLAŞIMI
Estetik uygulamalar artık yalnızca kırışıklıkları gidermekten ibaret değil. İnsanlar daha uzun, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam
sürmeyi hedeflerken, yüzlerinin de bu yolculuğa eşlik etmesini istiyor. Kendini iyi hissetmek, canlı, taze ve doğal bir
görünümü korumak estetikteki en önemli beklentilerden biri haline geldi. Saf toksin, bu beklentilere yanıt veren güncel
seçeneklerden biri olarak öne çıkıyor.
Dinamik Kırışıklıklar ve Botulinum Toksin
Yüzde tekrarlayıcı kas hareketlerinin (gülümseme, kaş çatma, göz kısma)
zamanla cilt üzerinde oluşturduğu çizgiler “dinamik kırışıklıklar” olarak
tanımlanır. Bu kırışıklıklar başlangıçta yalnızca kas aktivitesi sırasında
ortaya çıkarken, zamanla kalıcı hale gelir ve bireyin daha yorgun, bazen
de daha sert bir yüz ifadesine sahip olmasına neden olur. Botulinum
toksin, asetilkolin salınımını bloke ederek ilgili kaslarda geçici gevşeme
sağlar ve bu mekanizma sayesinde kırışıklıkların derinleşmesini engeller.
Saf Toksinin Farkı
Klasik botulinum toksin preparatlarında yalnızca aktif molekül değil,
aynı zamanda aktif moleküle eşlik eden kompleks proteinler de
bulunabilmektedir. Bu ek proteinler, bağışıklık sistemi tarafından yabancı
olarak olarak algılanabilir ve uzun dönemde bu molüküllerin etkisini
azaltacak antikor gelişimi riskini artırabilir. Saf toksin içeren formülde ise
yalnızca aktif botulinum toksin molekülü yer almakta, kompleks proteinler
tamamen elimine edilmektedir. Bu durumun iki temel klinik avantajı
vardır:
1. Daha düşük bağışıklık sistemi uyarılma riski: Bağışıklık sisteminin
gereksiz aktivasyonunu engelleyerek direnç gelişme olasılığını azaltır.
2. Uzun vadeli öngörülebilirlik: Tekrarlayan uygulamalarda etkinlik kaybı riski azalır ve daha stabil sonuçlar elde edilir.
Klinik Uygulama Alanları
Saf toksin; alın çizgileri, kaş arası çizgiler (11 çizgisi), göz kenarı kırışıklıkları (kaz ayakları) ve boyundaki çizgiler ile
bantların tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Klinik gözlemler, doğal yüz ifadesini korurken tazelik ve dinlenmiş
bir görünüm elde edilebildiğini göstermektedir. Bu da “doğal gençleşme” arayışındaki hasta grubunun beklentilerini
karşılamaktadır. Saf toksin ile yapılan uygulamalarda amaç yüzü değiştirmek değil, daha iyi hissetmenizi sağlayacak
doğal bir tazelik kazandırmaktır. Çevrenizdekiler işlem yaptırdığınızı değil, iyi dinlenmiş olduğunuzu fark eder. Bu
yönüyle “belli olmadan güzelleşmek” isteyenler için uygun bir tercihtir.
Sonuç
Saf toksin, estetik tıpta yalnızca güncel beklentilere yanıt vermekle kalmayıp aynı zamanda uzun vadeli tedavi stratejileri
açısından da dikkat çekici bir alternatiftir. Kompleks proteinlerden arındırılmış yapısı sayesinde hem bağışıklık sistemi
açısından güvenlik profili hem de klinik öngörülebilirliğiyle öne çıkmaktadır. Günümüz klinik pratiğinde, doğal sonuç
arayışında olan ve uzun vadede güvenilirlik isteyen hasta grubu için uygun bir seçenek olarak değerlendirilmektedir.
EYLÜL 2025