Page 51 - Bi Magazin
P. 51
Bi RÖPORTAJ
51
Ezgi Merhaba. Sanat zor zanaat! Büyük bir aşk veya zihinlerine dokunmak. İlham kaynağım yaşamın
tutku ile yapılması ta kendisi. Eserlerim her ne kadar sizleri fantastik
gerekiyor sanki. Sen ne zaman aşık oldun veya tutku dünyalara götürse de oradaki her detay hepimizin
ile bağlandın sanata. Genç yaşamış olduğu içsel çatışmalara da ayna tutuyor.
yaşında nasıl bir hayal kurdun da bu denli etkileyici, Ve tabiki müzik sanırım sanatımdaki en önemli
insanı adeta içine çeken eserler dokunuş. Dinlediğim bir şarkıdaki aklımda takılı
yarattın. Başlangıçta bize biraz bu süreçten kalan bir cümle resimlerime başlarken en büyük
bahseder misin? kıvılcım oluyor.
Sanata olan tutkum çocukluk yıllarıma dayanıyor.
Babamın atölyesinde geçirdiğim zamanlar sanatın Özgün renkler, Özgün Eserler ve en önemlisi özgür
benim için bir hobi değil, bir yaşam biçimi olmasına genç bir kadın. Bakıldığında illüzyon etkisi yaratan
sebep oldu. Üniversitede mimarlık bölümünü eserler, derin duygular, karmaşık metinler, sayılar,
bitirdim. Mimarlığın altyapısının hayatıma çok büyük imgeler, ifadeler… Sen kendi sanatını tam olarak
bir etkisi olduğunu yadsıyamasam da kendimi nasıl tanımlardın.
tam anlamıyla ait hissedememiştim. Bu yüzden Her bir eserim, içsel dünyamın yansıması.
üniversite sonrasında sanat eğitimi almak üzere Yaratmaya çalıştığım sanat dilimle izleyiciye bir
California’ya gittim. Döndükten sonra Güneştekin hikaye anlatmayı, onları kendi içsel keşiflerine davet
Art Refinery’de profesyonel olarak göreve başladım. etmeyi amaçlıyorum. Eserlerimde sıkça kullandığım
Bir yandan küratöryel çalışmalarda görev alırken renkler,metinler ve imgeler insan ruhunun
bir yandan da kendi atölyemde titizlikle eserlerim karmaşıklığını ve yaşamın çelişkilerini anlatıyor.
üzerinde çalışmaya başladım ve kendi özgün dilimi İzleyicinin kendi deneyimlerini ve duygularını
inşaa etmeye çalıştım. eserle özdeşleştirerek, kişisel bir bağ kurmasını
amaçlıyorum. Sanatımdaki özgünlüğü ve bireyselliği
Genç bir kadın, tutku ile bağlı olduğu bir iş yapıyorsa korumak ise benim için çok önemli. Eserlerimle
mutlaka büyük bir karşılaştığınızda benim gözümden dünyaya nasıl
hayali ya da büyük bir ilham kaynağı vardır. Senin baktığımı göreceksiniz.
hayalin nedir? Fırçana adeta sihir
katan İlham kaynağın kimdir? Stüdyoda çalışırken nasıl biri Ezgi Güneştekin? Ne
Sanatımdaki en büyük hayalim duyguların evrensel yer, ne içer, hangi müzikleri dinler, fırça elindeyken
dilini kullanarak eserlerimle insanların ruhuna ve ruhu nerelere gider? Sizi sizden dinleyelim?
Müzik dediğim gibi sanatımdaki en büyük
tamamlayıcı. Atölyemde müziksiz çalışmaya
asla başlamam. Amerikan rap ve hip hop en çok
dinlediğim müzik türü. Atölyeye girmeden önce
kahvaltımı yaparım. Çalışırken kahve ve su dışında
hiçbir şey tüketemem. Müzik ve kahve benim için en
yeterli çalışma ortamı olur.
Sorumuza minik bir ön soru ile başlasak: şu an
“Nasıl Hissediyorsun” Ezgi?
Cesur, dinamik ve renkli.
İlk kişisel serginin adı “How U Feel”. Bize göre bu
serginin adı bile fark yaratıyor. Çok yaratıcı ve direk
etkileşime açık… Neden How U Feel? Bu isim nasıl
doğdu?
Çünkü ‘Nasıl hissediyorsun?’ sorusunun ‘Nasılsın?’
sorusundan daha spesifik ve daha anlamlı cevapları
olduğunu düşünüyorum. Kendi iç dünyamı
yansıtırken eserlerimin izleyicilere doğrudan bir
soru sormasını ve onları kendi duygusal durumlarını
keşfetmelerini amaçlıyordum. Ayrıca, bu isimdeki
günlük dil kullanımı, serginin herkes için erişilebilir
ve samimi olmasını sağlıyor. Bu şekilde, sanatımın
evrensel bir dil oluşturmasını ve her bireyin
kendinden bir parça bulmasını hedefledim.
OCAK 2025