Selda Alkor tesadüflerle başlayan sinema hayatını anlatırken bu tesadüflerin Mevlana Felsefesi’ni benimsemesine sebep olduğunu belirtirken, sinemayı ise jönlerimizden ve sinema emekçilerimizden öğrendiğini belirtti.
Alkor, tesadüflerinden birini şöyle anlattı "Küçükken çok aktif bir kızdım, mahallemizde bütün etkinliklerde ben vardım, tiyatro oyunu da sergilemiştik ‘Kibritçi Kız’ ve Türkiye’ye adımı duyurduğum film de ‘Kibritçi Kız’ oldu."
Ses Dergisi’ne başvururken fotoğraflarını tek başına bir kutuya girip o zamanlar "Gör Çek" diye adlandırılan makinelerde çektiğini belirten Selda Alkor, sinemaya adım attıktan sonra jönlerimizden ve emekçilerimizden çok şey öğrendiğini belirtti. Alkor "Ayhan Işık, Kartal Tibet, Sadri Alışık, Fikret Hakan, Tanju Gürsu ilk filmlerimde bana çok yardımcı oldular, bazen bakışlarıyla, bazen konuşmalarındaki ses tonlarıyla yol gösterirlerdi" dedi.
48 Yıl Sonra Gelen İtiraf
Selda Alkor 1965 yılında Kartal Tibet ile birlikte oynadıkları döneme damga vuran ‘Senede Bir Gün’ filminin 1971 yılında Hülya Koçyiğit’le tekrar renkli versiyonun çekilmesine de çok kızdığını esprili bir dille Koçyiğit’e söyleyerek 48 yıl sonra itiraf etmiş oldu.
Çemberimde Gül Oya Sürprizi
Selda Alkor hayatında önemli bir yere sahip olduğunu belirttiği Çağan Irmak’a da programda selam göndererek "Çemberimde Gül Oya" şarkısını söyledi.
"Oyuncunun yaşı yoktur"
Ölene kadar sinemada olmak istediğini belirten Alkor, "Oyuncunun yaşı yoktur" dedi.
Alkor’un Koçyiğit'in sorularını tüm içtenliğiyle cevapladığı "Film Gibi Hayatlar" sımsıcak bir programla daha evlere konuk oldu. Türk Sineması’nın hazinelerinin ağırlanmaya devam edildiği, Hülya Koçyiğit’in sunumuyla "Film Gibi Hayatlar" her Pazar saat 12.00’de TRT2’de.