Üç çocuklu Azeri bir ailenin en büyük çocuğuyum. Bir kız ve bir erkek kardeşim var. Oğlak burcuyum. Çocukluğum ve gençliğim İstanbul’da geçti. Marmara Üniversitesi İngilizce Turizm Bölümü’nden mezunum. Ailemin yatırımlarının turizme yönelik olması nedeniyle üç kardeş olarak hepimiz turizm okuduk. Babam Marmaris’te iki otel yaptı. İkinci otelin bittiği yıl "Hadi gel kızım, otelin yönetimine geç" dedi. Bir süre aile işinde çalıştım ama kuşak çatışması nedeniyle ayrıldım. 14 ay farklı bir şirkette çalışıp kendimi aileme ispat ettikten sonra 23 yaşımdayken Bağdat Caddesi üzerinde iki şirket birden açtım. Birinci şirketim bilgisayar yazılımı ve bilgisayar satışı üzerineyken, ikinci şirketim İngiltere’den İngilizce ders kitabı ithalatı yapıyordu.
Sosyal Sorumluluk Hayatımda Çok Önemli Yer Kaplıyor
20 yaşından itibaren sosyal sorumluluk projelerinin de içinde oldum. Göztepe Leo Derneği’nin kurucu üyelerindenim. Sonrasında başkanlığını da yaptım. 20 yıldır TEMA’da aktif olarak görev yapıyorum. GBİAD’ın (Güç Birliğine İlk Adım Derneği) destekçilerindenim. 1998’den beri BAYEM (Bilfen Başarılı Eğitime Muhtaç Çocuklar) Derneği’nde ve TİKAD (Türkiye İş Kadınları Derneği) için çalışıyorum. Şunu iyi biliyorum ki; kadın eğitildiğinde toplum da eğitilmiş olur. Bu vakıfların dışında TESYEV (Türkiye Engelliler Spor Eğitim ve Yardım Vakfı), Alzheimer Derneği’nin çalışmalarına da destek oluyorum.
Fatih Bey ile mutlu evliliğimizden dört kız evladım var. Üçüncü kızımız Nehir dünyaya geldikten kısa bir süre sonra iş hayatımı noktaladım. Ancak kurumumuzun sosyal faaliyetleri ve velilerimizle ilgili her türlü konuda destek olmaya çalışıyorum. Kısa aralıklarla anne olmam sebebiyle aktif çalışamıyorum. Ama fikren ve gönül olarak her zaman yapılan çalışmaları destekliyorum.
Aileme Çok Düşkünüm
Kayınpederim ve eşim eğitim sektörüne yön veren büyük markalarından birinin kurucusu ve yöneticileri olduğu için, ben de her zaman eğitimle paralel giden faaliyetlerin içinde yer aldım. Eşim de çok duyarlı bir ailede büyüdüğü için her zaman bu faaliyetlerime gönülden destek oluyor. Hayatta mutluluğa giden yolunun, insanları mutlu etmek olduğunu çok erken yaşlarda fark ettim. Yakın çevrem çok iyi bilir, sürpriz yapmayı çok severim. Aileme çok düşkünüm. Bir yerde bana ihtiyaç duyulduğunu hissettiğim andan itibaren asla kayıtsız kalamam. Bazen kızlar ‘Başkalarına daha fazla zaman harcıyorsun’ diye sitem ederler. Ama ben iyiliğin bulaşıcı olduğunu ve kimin elinden ne geliyorsa onu yapması gerektiğine inanıyorum.
Esra Öztürk’ün prensesleri Anneler Günü için duygularını ortak bir dille şöyle açıkladılar; "Bizim annemiz anne kelimesinin her harfini hak eden, sevginin dünyadaki en büyük güç olduğunu öğreten, fedakârlığına hayran olduğumuz bir melektir. Annemiz her şeyi danışabileceğimiz, konuşabileceğimiz, rol modelimiz, iyilik perimiz, süper kahramanımızdır. Anneler Günün kutlu olsun canım annemiz"
Yorumlar (0)