Deniz Seki: Hüsnü yol kazasıydı, geçti
“Uyuşturucu ticaretine yardım etmek” suçlamasıyla yargılanan ve suçlu bulunan ünlü şarkıcı Deniz Seki, 3 yıl 2 aylık ceza süresinden sonra 5 Haziran Pazartesi günü tahliye oldu. Deniz Seki ile özel röportaj gerçekleştirerek akıllardaki soruları soran isim ise Armağan Çağlayan oldu. Deniz Seki röportajda A'dan Z'ye merak edilen her şeyi yanıtladı. “Uyuşturucu ticaretine yardım etmek” le suçlanan ve 3 yıl 2 ay hüküm giyen Deniz Seki'nin tahliye olmasıyla birlikte en çok merak edilen soru ünlü şarkıcıyla kimin özel röportaj yapacağıydı. Bu isim Armağan Çağlayan oldu. Ünlü şarkıcıya tüm merak edilenleri soran Çağlayan ile röportaj 56 dakikada sürdü. HÜSNÜ YOL KAZASIYDI Deniz Seki, kendisinin hapse atılmasının sorumlusu olarak gösterilen Hüsnü Şenlendirici ile ilgili de ilk defa konuştu. Çok yorgun ve yaralı olduğunu belirten Seki ''Çok aşk demek istemiyorum ben aslında ona. Bir kaza diyelim.Yol kazası, evet. Kazaydı geçti. Yoğun bakımdaydım çıktım, diyelim.'' dedi BAYHAN'LA HELALLEŞTİK Deniz Seki, eskiden Jüri üyesi olduğu Popstar yarışmasındaki Bayhan adlı aday için "Hapse giren adamdan sanatçı olmaz." demişti. Hüküm giydikten sonra gündeme tekrer gelen bu konu da röportajda konuşuldu. ''Biz Bayhan’la helalleştik. Bayhan’la bizim aramızda hiçbir husumet olmadı. Hiçbir problem olmadı. O olay çok yanlış anlaşıldı. Ben Bayhan’ı hiçbir zaman eleştirmedim yaşadığı trajediden dolayı. Haşa, ben kimim onu eleştireceğim. Öyle şey olur mu? Biz onunla helalleştik, kapattık o konuyu. Yani biz, artık bu konular zaman aşımına uğradı. Çocukcağıza da gidip soruyorlar gidip bu olayı, o da ne diyeceğini şaşırıyor. Açıklama, bir savunma yapmak zorunda kalıyor insan. Bence gerek yok. Zaman aşımına uğradı. Biz helalleştik. Hani ortada, ikimizden birini rahatsız edecek bir durum söz konusu değil. Hepimizin yolu ayrı. O gün orada benim tepkim onun yaşamış olduğu trajedi değildi, onu eleştirmek değildi, onu hor görmek değildi. Hayatım boyunca kibirli bir insan olmadım. En sevmediğim şey kibirli olmak ve kibirli insana tahammülüm yok. Hiç sevmiyorum şu duruşu. Biz kimiz ki ya? Yani, biz hepimiz bütünün zerresiyiz. O yüzden'' TOPRAKSIZ ZİNCİRLİKUYU “Topraksız Zincirlikuyu” dedim ben oraya. Öyle bir ismi uygun gördüm. Çünkü orası “Topraksız Zincirlikuyu.” Kocaman böyle bir havuzun, boş bir havuzun içine atılmış susuz balıklar gibiyiz yani. Gökyüzüne bakıyoruz böyle falan. Gökyüzü dikdörtgen. Boyuna 21 adım, enine 10 adım bir avlu var. 8 m2 bir oda var. O odanın içinde bütün yaşam alanın. Hiç kolay şeyler değil bunlar. Sevdiklerinden ayrısın vs. vs. Ama hayatına nasıl baktığın da önemli, bakış açın da önemli. Kendi iç dünyana yolculuk yapıyorsun, kendini keşfediyorsun. Bunu bir şeye de çevirebilirsin hayatında. Nasıl anlatayım sana. Kötüden iyi bir ders çıkarabilirsin. Kendini daha iyi tanıyabilirsin. Hayatta çok fazla hikâyeleri olan kadınlar tanıdım. Çok acıklı, çok dramatik. “Ya bu insanlar da benim soluduğum havayı soluyor, benim aldığım nefesi, oksijeni alıyor ve bu insanlar nasıl bu kadar büyük dertlerle baş edebiliyor” diye durmadan şükrediyorsun. Çünkü “Beterin beteri var” diyorsun. Biri almış müebbet hapis, öbürü almış ağırlaştırılmış. Müebbet alan, ağırlaştırılmışın karşısında “Çok şükür Allah’ıma” diyor. Çünkü biri ağırlaştırılmış, biri müebbet. Çünkü ağırlaştırılmış olan hücreye gidiyor, koğuştan alınıyor. Onun hakları tamamıyla farklı. Hayatı çok daha kısıtlanıyor. İşte, günde 1 saat havalandırmaya çıkıyor. Görüş günleri değişik. Ayda 1 kere değil de, 2 ayda 1 kere vs. Şükrediyor müebbet hapis alan. Biri 24 yıl, biri 36 yıl. 24 yıl alan şükrediyor. O yüzden, orası çok değişik bir yer yani.''