AKM’de Tıp Bayramı’na Özel Müzikal: “Müzikle Tedavi” Büyüledi...

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları iş birliğiyle sahneye taşınan Tedavüyyeü’l Musikiyye (Müzikle Tedavi) müzikali, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu.

Tıp dünyasının önemli isimleri ile usta sanatçıları aynı sahnede bir araya getiren müzikal, izleyiciden tam not aldı.

Genel Sanat Yönetmenliğini Doç. Dr. Aylin Şengün Taşçı’nın üstlendiği müzikal, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı’nın destekleriyle hayata geçirildi. Başrollerini Hüseyin Cem Durak ve Zeynep Sönmez’in paylaştığı gösteride, Türk müziğinin usta isimleri Atakan Akdaş, İrem Şamlı, Murat Irkılata, Münip Utandı, Nalan Höke Turan, Şennur Dinleyen, Eda Karaytuğ, Bekir Ünlüataer, Uğur Kaya ve Umut Akyürek de sahne performanslarıyla büyük beğeni topladı.

Müziğin şifa verici yönünü sahneye taşıyan müzikalde, doktor rollerini gerçek tıp dünyasından Prof. Dr. Hasan Taşçı, Prof. Dr. Hilal Mocan ve Doç. Dr. Murat Mutuş üstlenerek projeye farklı bir boyut kattı.

Müziğin Şifa Gücü Sahneye Taşındı

1800’lü yıllarda geçen müzikal, birbirine aşık iki gencin aile baskısı nedeniyle yaşadığı büyük acıyı ve dönemin ünlü hekimlerinin onları müzikle iyileştirme çabasını konu alıyor. Osmanlı’dan günümüze uzanan müzikle tedavi geleneğini mizahi bir dille anlatan gösteri, izleyicilere hem eğlenceli hem de düşündürücü anlar yaşattı.

Müziğin sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda bir şifa kaynağı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Hasan Taşçı, “Müzikle tedavi, Osmanlı’dan bu yana geleneksel bir yöntem. 1400’lü yıllardan beri bazı makamların hastalıklara iyi geldiği biliniyor. Bu müzikal, yalnızca bir sahne gösterisi değil, aynı zamanda köklü bir geleneğin hatırlatılması” dedi.

Umut Akyürek: “Müzik Ruhun Gıdasıdır”

Müzikalde sahne alan Umut Akyürek, projenin kendisi için büyük bir anlam taşıdığını belirterek şunları söyledi:

“Gerçekten harika bir senaryo ve muhteşem bir kadro var. ‘Müzik ruhun gıdasıdır’ sözü boşuna söylenmemiş. Müzik, ruhu besleyen ya da körelten güçlü bir olgudur. Günümüzde gençler, müzik adı altında olumsuz içeriklere maruz kalabiliyor. Ancak biz inanıyoruz ki bu oyunumuz ses getirecek ve öz kültürümüzü, binlerce yıllık mirasımızı genç nesillere ulaştıracak. Nesilleri koruyabilmek için öz değerlerimize sahip çıkmalıyız. Müzik, insanın ruhunu şekillendiren bir unsurdur; iyileştirebildiği gibi kötüye de sürükleyebilir. Sadece rap müzik değil, günümüzde radyolardaki frekanslar bile insan ruhuna uygun değil. Küresel sistemin etkisi altındayız ve toplum olarak psikolojik olarak yıpranıyoruz. Tahammülsüzlük artıyor, şiddet olayları çoğalıyor. Bunların temelinde müziğin etkisini göz ardı edemeyiz. Frekans her şeydir; tüm evren frekanstan ibarettir.”

Bekir Ünlüataer: “Sanat Dalları Birbirinden Ayrılamaz”

Müzikalde Burhan karakterine hayat veren Bekir Ünlüataer ise tiyatro ve müziğin bir arada olmasının büyük bir güç oluşturduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Musiki ve tiyatro birbirinden ayrı düşünülemez. Sahnedeki hikaye ve şarkılar bir bütün. Bu projede yer almak benim için büyük bir keyifti.”

Türk sanat ve halk müziğinin zamanla geri planda kalmasına da değinen Ünlüataer, “Bu küresel bir sorun. Ama herkes kendi köşesini aydınlatırsa ışık yayılır. Aylin Hanım bu anlamda büyük bir emek veriyor ve biz de elimizden geleni yapıyoruz” diyerek projeye emeği geçen herkese teşekkür etti.